Rahim Ağzı Kanserinde
Genital Siğil / HPV Faktörü
Genital Siğiller, İnsan derisinin en üst kısmı olan epitel tabaka ki ten olarak bilğimiz dokuya yerleşen virüslere bağlı gelişen enfeksiyonlardır. Siğillerin şekli bulunduğu bölgeye veya tipine göre değişmekle beraber, genellikle deriyle aynı renkte, kabarık, nasırımsı sert görünümdedirler.
Genital bölgelerde, kadınlarda vajina, rahim ağzı gibi erkeklerde penis kısımlarında olabilir. Güvenlik önlemi olmadan cinsel temasta bulunanlarda ortaya çıkması HPV riskini artırmaktadır. Hpv ise özellikle son dönemlerde sıklıkla karşılaşılan siğil hatalıkları katogorisinde ortaya çıkan siğil hastalıklarının en tehlikeli olanıdır.
Rahim Ağzı Kanseri ve HPV İlişkisi
Tıp dilinde, Serviks kanseri özellikle az gelişmiş ülkelerde en çok ölüme neden olan Jinekolojik kanserlerinin başında yer almaktadır. ABD ‘de meme, kalın bağırsak, yumurtalık ve rahimiçi (endometrium) kanserinden sonra en çok görülen kanser türüdür. Rahim ağzı kanserinde ise bilinen en önemli risk faktörü HPV’dir Ülkemizde ise en çok görülen kanserler arasında 7. sırayı almaktadır.
Rahim ağzı kadınlar için hayati önem taşıyan bir bölgedir. Özellikle, enfeksiyonların rahme ulaşmasını engellemeye yardımcı, önemli bir bariyer görevi de görmektedir. Gebelik sırasında ise bebeği rahim (uterus) içinde tutmaya yardımcı olmak için sıkıca kapalı durumda kalır. Bebek doğmaya hazır olduğunda serviks yaklaşık 10 cm açılarak bebeğin geçmesine izin verir.
Rahim Ağzı Kanseri ise, insan papilloma virüsü adı verilen ve yaklaşık 100 türü bulunan HPV virüsünün yol açtığı bir kanser türüdür. HPV insanda değişik dokularda yerleşerek genellikle örtücü zarlar ve deride siğillere neden olur.
Kanser hücreleri rahim ağzı bölgesinde oluştuktan sonra yıllar içersinde yavaş bir şekilde ilerleyerek etraflarındaki normal hücreleri ve dokuları da kansere çevirecek şekilde büyür.
Rahim Ağzı Kanseri belirtileri
Rahim Ağzı Kanseri , Belirli bir büyüklüğe ulaştıktan sonra ancak rahatsızlıklar başlar. Rahim ağzı, rahimin vajinaya açılan boyun kısmıdır. servikal kanser türü jinekolojik kanser türleri içinde 2. en sık karşılaşılan kanser türü olup, displazi olarak adlandırılan hafif formu ile başlayarak prekanseröz olarak adlandırılan ileri sfhasına geçer.
Özellikle; Aylık adet kanamaları dışında vajinadan anormal akıntı, özellikle renkli kanlı akıntı gelmesi serviks kanserinin bir işareti olabilir. Cinsel ilişki sonrası kanama olması (postkoital kanama) sık görülen bir belirti olup yine cinsel ilişki sırasında ağrı olması da serviks kanseri belirtisi olabilir.
Şikayetler oluşunca genelde kanser hücreleri geniş bir alana yayılmış olur. hatta daha da ilerleyen süreçlerde, Rahim ağzı kanseri uzak organlara da atlar genellikle karaciğer, akciğerler, beyin , kemikler,tü bezleri , dalak ve pankreas ta ciddi hasarlara yol açabilmektedir
Rahim Ağzı Kanserinde Erken Tanı ve Tedavi
Erken dönemde, basit tıbbi uygulamarla sıkıntı giderilebilirken ve sadece rahim ağzındaki hastalıklı bölge çıkarılarak hasta tedavi edilebilirken, hastalık ilerlediğinde rahim ve etrafındaki çevre dokuları ile lenf ganglionlarının çıkarılacağı büyük bir operasyona ihtiyaç duyulur. Ayrıca operasyon sonrası tümörün yaygınlık derecesine göre radyoterapi de gerekebilir.
Daha ilerlemiş vakalarda operasyon yapılamaz. Ancak radyoterapi ve kemoterapiden yardım beklenir. Smear testi adı verilen ve özellikle rahim ağzı kanserinin erken teşhisinde kritik önem taşıyan test yetişkinlik dönemine girmiş her kadının periodik aralıklarla yaptırması gereken bir test iken, erken teşhiste yakalandığında tedavide başarı oranı yüzde 100’dür. Hastalık ilerledikçe bu oran düşmektedir.
SMEAR TESTİ HAKKINDA DETAYLI BİLGİ İÇİN TIKLAYINIZ.
Tedavi yöntemleri noktasında smear testinin ardından rahim ağzı kanserinin boyutu ve sürecine dönük tanı tedavi yönteminide belirlemektedir. Eğer erken teşhis söz konusu ise bu tip durumlarda tıbbi tedavileri destekleyecek bitkisel kür ve solisyonlardan bahsetmek mümkündür. Ancak , kimyasal uygulama olarakta bilinen hafif çaplı asit uygulamalarıda sorunun önemli ölçüde çözümü için olanak sağlamaktadır.
Bu yöntemlerin dışında, şu yöntemlerden de bahsedebiliriz. Krioterapi: Siğiller likit nitrojen ile dondurulur. Aynı zamanda küçük siğillerde oldukça etkili bir tedavi yöntemidir. Uygulamanın yapıldığı yerde ağrı duyulabilir. Kimyasal asitler: Siğillerin uzaklaştırılması için birtakım kimyasal maddeler kullanılabilir ( podofilin, podofilotoksin). Ağrı, erezyon, ülserasyon olabilir; günlerce tekrar tekrar uygulama gerektirebilir. Elektrokoterizasyon: Siğiller elektrik akımı ile imha edilir. Ağrının azaltılması için lokal anestezi uygulaması gerekebilir. Lazer tedavisi: Siğiller lazer ışını ile yok edilir. Jenital bölge ve ses tellerindeki büyük siğillerde iyi sonuç verir. Diğer tedavi yöntemleri denendikten sonra, son seçenek olarak başvurulur. Lokal anestezi ile yapılır. İz bırakması veya enfekte olması mümkündür.
Son dönemlerde HPV tanı ve teşhisinin arttığı ülkelerde bu bağlamda yeni tedavi unsurlarının geliştirildiğinden bahsetmek mümkün iken , bu zamana kadarki en etkili tedavi yöntemlerinden biri olarak TCA asit uygulaması neredyse 50 yılı bulan bir zamandan beri kullanılmaktadır.
Genital Siğil Tedavisinde TCA Ugulaması
Trichloroacetic Acid’in kısaltması olarak TCA laboratuar ortamında hazırlanan bir asit türevi olmakla beraber, dövme silme gibi estetik sorunlardan, dermatit problemlere kadar bir çok sıkıntıda tıp çevrelerince kullanılan TCA HPV hastalığı içinde yüksek oranlarda başarı göstermektedir.
Hpv virüsünün her ne kadar cinsel ilişki yoluyla yayılma sürecinin özellikle son zamanlarda artığı bir çok kaynakta dile getiriliyor olsada, virüsün biçim ve yayılma yöntemlerinin her virüs gibi kendini evrimleştirdiği ve dokunun temas ettiği her noktadan bulaşma riskinin de artığı düşünülecek olursa, bu hastalığa karşı bilincinde gerçekçi ve doğru temeller üzerinden oluşturulması gerektiğinin vurgulanması çok önemlidir.
Genital siğillerin asityoluyla kurutularak ve deriden katmanlar halinde lokal bölgedeki virüsün yakılması süretiyle yok olmasını saglayan bu uygulama açığa çıkardığı etkin sonuçlar itibariyle, giderek yaygınlaşmaktadır.
Yazımızın sonuna gelirken,GENİTAL SİĞİLLERDE TCA UYGLAMASI HAKKINDA DETAYLI BİLİGYE İÇİN ( BURADAN ) ulaşabileceğinizi belirtmek isteriz. Makalemizin sizler için faydalı olduğunu umuyor, konuyla ilgli diğer çalışmalarımızında dikkate değer olduğunu vurgular, iyi okumalar dileriz.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder