16 Ocak 2015 Cuma

Kadınlar İçin Kimyasal Peeling

CİLT BAKIMINDA EN ETKİN YÖNTEM: KİMYASAL PEELİNG

KİMYASAL PEELİNG İLE
CİLDİNİZİ YENİLEYİN

Cilt bakım uygulamalrında her geçen gün yeni yöntemler çıkmakta ve bu yöntemlerin her biri klinik merkezler ve güzellik salonlarında doktorların gözetiminde yapıldığı idda edilerek, alğı yönetimi sayesinde ciddi miktarlarda paralar taleb edilmektedir.

Uygulamalar basit peeling yöntemleri bile olsa, ciddi cerrahi operasyonlarmış gibi yaratılan hava hem bir çok insanın zamansal ve ekonomik olarak ciddi handikaplar yaşamasına neden olurken, ekonomik olarak uygun koşullara sahip olamayan insanlarında türlü cilt lekeleri vb. görünümlerle yaşamasına sebeb olunmakta.



Ancak uzun yıllardır gelişmiş ülkelerde cilt bakım yöntemlerinin vazgeçilmez uygulamalrından olan Kimyasal Peeling yöntemi, hem bir dizi dermatolojik sorunuhn giderilmesinde hemde bunlara bağlı oluşan cilt lekesi, çaylak vb. görüntülerinde silinmesinde en etkin yöntemler olarak kullanılmaktadır.

Kimyasal Peeling uygulamaları TCA gibi asidik oranı yüksek Peeling asitleriyla yapılabildiği gibi Alfa-hidroksi asit gurubu asitleri olan ve düşük oranlı adik peeling ürünleri ilde gerçekleştirilebilmektedir.

Kimyasal Peeling

Kimyasal Peeling, cildin üst tabakasına doğal olmayan yani labaratuar ortamında hazırlanmış, kimyasal maddelerin uygulanması ile en dış tabakanın hücre dokusunun kurutularak kimyasal yanık oluşturulması ve katmanlar halinde soyulmasını sağlayan işlemidir.  


Bunun için yüksek konsantrasyonlarda kimyasal-asidik maddeler kullanılarak cildin ölü hücrelerden oluşan hasarlı üst tabakasından arınması ve alttaki taze ve hasarsız cildin açığa çıkarılması sağlanmaktır.

Kimyasal Peeling Tedavisi
Hangi Durumlarda uygulanır


Genel olarak, cildin doğal parlaklığını artırmakla beraber, yaşlılık belirtisi gösteren kırışıklıklar, güneş hasarı, gebelik, doğum kontrol hapı kullanımı gibi değişik nedenlere bağlı olarak gelişen derideki tahriş ve  lekeleri düzeltilmesinde tedavi edicidir.

Cildin alt tabakası olan dermiste destek görevi yapan kollojen yani cildin protein dengesini sağlayan yapıyı güçlendirerek cildin elastikiyetini artmasını sağlar. Dermis tabakasında su tutma görevi olan glikozaminoglikan denen yapıların sayıca artışını sağlayarak cildin nem tutma kapasitesini artırır.

Güneş hasarı sonucu oluşmuş ince çizgilerin hafiflemesini sağlar. Lekelerin ve derilerin üst tabakasında yer alan kabartıların azalmasına yardımcı olur. Akne tedavisinde diğer tedaviler ile birlikte uygulanabilir. Kuru ve kaba cilt yapısının düzelmesini sağlar.

Son dönemde boy gösteren, cinsel yollarla bulaşan hastalıklar olarak ortaya çıkan genital siğil tedavilerinde, Özellikle kadınlarda rahim ağzı kanserine sebebiyet verebilen Hpv virüsünün yol açtığı siğil sorunlarındada erken teşhis ve tedavi süreçlerinde uygulanabilir.
Kimyasal Peeling Çeşitleri

Son dönem uygulamalarda çok sayıda kimyasal peeling solisyon ve asidikleri olmakla birlikte en sık kullanılanlar ; L-ascorbic acit, salisilik asit, laktik asit, glikolik asit, alfa hidroksi asitler (AHA), triklosetik asit (TCA) olmakla beraber , vitamin destekli solisyon uygulama yöntemleride sıklıkla başvurulan Peeling uygulamalarındandır.

Bunların herbirini incelemeye geçmeden önce kimyasal asit uygulamalarının hangi durumlarda yapılmaması ve dikkat edilmesi gerektiğini vurgulamak gerekiyor. Bu noktada; Aktif deri enfeksiyonu yaşanan dönemlerde ve açık yara varlığında kullanılamazken,  Son 6 ay içinde baş göstermiş agır akne yani iltihaplı sivilve tedavi süreçleri ve  Alerji, seboreik egzama, vüritik hastalıkların yaşandığı durumlarda kimyasal peeling uygulamalarından kaçınılmalıdır.

Kimyasal peeling uygulamasına geçmeden önce , peeling bölgesinin dezenfejte edilmeside kritik önem taşımaktadır.  Uygulama esnasında asitlerin sorunlu bölgede oluşturacağı tahribat esnasında bakterilerilerin derini alt tabakasına nüfuz etmesinin önüne ancak böyle geçilebileceği unutulmamalıdır.


Kimyasal Peeling Sonrası 

cilt  Yapısı ve Görünümü

Asit içeriği yoğun uygulamalarda yaratacağı doğal etkiler itibariyle, Kuruluk, kızarıklık, kararma ve beyazlanmalar dahilinde gerginlik hissi olabilir, cildin yapısına bağlı olarak nadiren de olsa alerji görülebilmektedir.

Bu gibi durumların önününe geçmek ve cilt dengesinin uygulanan kimyasal peeling sonrası ölü derinin altından gelen derininde sağlıklı bir yapıya kavuşmasını sağlamak amacıyla vitamin ve mineral katkılı içeriklere sahip krem ve solisyonlar kullanmak, sıkıntılı gibi görünün uygulama-tedavi sürecininde sorunsuz atlatılmasını sağlayacağı unutulmamalı, özellikle B3 vitamini-niyasin, çinko oksit içeriği yüksek pişik ve nemlediricilerin periodik olarak kullanımına özen gösterilmelidir.

Kimyasal Peeling uygulaması sonrası, deri güneş yanığına eğilimli hale gelebileceğinden uygulama hangi mevsimde olursa olsun, güneşten hem fiziki hem de kimyasal koruyucularla korunulması zorunludur.

Ölü derinin atılması sürecinde İyileşme;  ince, kolay zedelenen bir deri yapısı gösterebilir. Bu açıdan soyulmann kendi kendine gerçekleşmesi ve kabuk atması gerektiği unutulmamalı , uygulamanın yapıldığı bölgenin ,  tahriş olmasına neden olabilecek sürtünme, ovuşturma gibi eylemlerden uzak durulmalıdır.


Yazımızın sonuna gelirken bir çok sebebe bağlı olarak cilt dengesinin bozulması ve dış müdahalelerle yaşana deri problemlerinde kimyasal peelingin etkili sonuçlar yarattığı hem kullanıcı yorumlrı hemde yaygınlığının giderek artmasıyla kolaylıkla anlaşılabildiğini tekrar vurlamak gerekmektedir.

Konumuzla alakalı olarak aşagıda bulunan başlıklardan TCA kimyasal peeling hakkında detaylı bilgi edinebiliceğinizi hatırlatarak, iyi okumalar dilerim

TCA KİMYASAL PEELİNG VE KULLANICI 
YORUMLARI HAKKINDA DETAYLI BİGİ İÇİN TIKLAYINIZ.

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder